Yaşadığımız toprakların değerini bilmek ve henüz ileriye gidebilmek için
tarihimizde yaşanan zorlukları, atalarımızın hangi süreçlerden geçerek
bugünlere yaklaştığını bilmemiz lazım olur.
Tarih meraklılarının kesinlikle okuması lüzumlenen bu yazıda, en iyi ve en
güzel 15 tarih kitabını bulacaksınız.
Tarih kitabı denince akıllara derhal lise senelerinde, derslerde okutulan
kitaplar gelir.
Çok ilginçtir ki çoğu insan için o kitapları okumak eziyettir.
Hatta devasa bir bölümü tarih kısmını sevmediğini söyler.
Bunun nedeni de olaylara hiçbir lezzet ve heyecan katmadan anlatılmasıdır.
Öğrenmenin çoğu türü olduğunu biliyoruz.
Bunlar arasında en verimli olanlardan biri öykü anlatarak öğretme şeklidir.
Yani realite bir vakası bir kompu ile birlikte aktarırsanız, bu hadise okuyan
bireyin aklında daha fazla kalır.
İşte sizler için hazırladığımız bu listede, tarihini merak eden ve öğrenmek
isteyenler için en iyi tarihi romanları sıraladık.
Bugünlere sebep geldiğimizi öğreten, aşk öyküleriyle o devresinin zorluklarını
anlatan, en iyi, en fazla okunan ve en beğenilen 15 tarih kitabı sizlerle…
Nutuk - Mustafa Kemal Atatürk
En iyi tarih kitapları listemizin birinci esnasında kuşkusuz ki Türkiye
Cumhuriyeti’nin kurucusu, ulu lider Mustafa Kemal Atatürk doğrulusunda bizlere
bırakılan Nutuk’a yer veriyoruz.
Her Türkün kesinlikle okuması lüzumlenen bir kitap olan Nutuk, bizler için
bırakılmış devasa bir kalıt ölçüsünde.
Kurtuluş Savaşı’nın, cumhuriyetin tesis sürecinin anlatıldığı yapıtta, epey
mektup, günlük ve belgeler göreceksiniz.
Ayrıca politika ve siyaset kitabı kategorisine giren Nutuk, o dönemlerde
yaşananları Mustafa Kemal’in ağzından dinlememizi sağlıyor.
Osmanlı’nın yıkılış devresi ve küllerinden yine doğan bir milletin destanının
anlatıldığı yapıt, her Türkün evinde bulunmalı ve tıpkı ders kitabı gibi
yeniden yeniden okunmalıdır.
Nutuk’un Özeti
Mustafa Kemal Atatürk doğrulusunda 1927 seneninde kaleme alınan Nutuk bir
söylev türünde oluşturulmuş.
Türkiye Cumhuriyeti’nin en ehemmiyetli resmi kaynağı niteliğinde olan yapıtta,
kimi konuşmaların dışında mektuplar ve ehemmiyetli belgeler de bulunmaktadır.
İleri görüş kabiliyeti bütün dünyaca kabul görmüş olan Gazi Mustafa Kemal, bu
yapıtında hem geçmişi anlatmış hatta ileride olan tehlikelerin ipuçlarını
vermiştir.
Yazıldığı devreye göre Farsça ve Arapça kelimelerin defa bulunduğu yapıtın dili
biraz ağır.
Ancak ilk basımından bu yana, sonsuz yayınevi, lüzum sadeleştirerek lüzum
külüstür Türkçe kelimelerin bugünkü manalarını kullanarak yayınlamıştır.
İçerisinde İsmet İnönü, Kazım Karabekir Paşa, Rauf Bey ve Refet Paşa gibi
devlet adamlarının adı geride bıraktığımız kitabı, piyasada Söylev şeklinde de
bulabilirsiniz.
Şu Çılgın Türkler – Turgut Özakman
Turgut Özakman doğrulusunda yazılan yapıt 752 sayfadan meydana gelen, belgesel
tipinde bir roman.
2005 seneninde yayınlanan kitap satış rekorları kırdı.
Öyle ki kitabın yayınevi sahibi, o devre en fazla vergi verenler listesine
girdi.
Türklerin mücadelesini verdikleri Özgürlük Muhabereyi üstüne yazılmış realite
bir destan olan kitap, bazı durumlarda duygu su baskınına kapılmanıza bazı
durumlarda de ecdadınızla gururlanmanıza sebep veriyor.
Bu vatanın sebep kazanıldığını anlatan Şu Çılgın Türkler kesinlikle okunmalı.
Ufkumuzu açmaya yarayan yapıt, üstünde hayat sürdüğümüz toprakların, göğümüzde
dalgalanan bayrağın değerini bir sefer henüz bilmemizi sağlıyor.
Şu Çılgın Türkler Kitabının Özeti
Şu Çılgın Türkler, bağımsızlık maçı veren her topluma kılavuz olabilecek bir
başyapıt.
Cihan imparatorluğu olan Osmanlı’nın Avrupa’ya ayak uyduramaması, bilim ve
teknolojiden geri kalması ve topraklarını kaybetmesiyle başlayan yıkılış
süreci; sonrasında da devasa lider Mustafa Kemal ile tarih sahnesine yine
çıkışını anlatan görkemli bir yapıt.
Kitabı öyle sindire sindire okumalı ve aklımıza kazımalıyız ki bu günlere sebep
geldiğimizi unutmayalım.
Kitapta geride bıraktığımız olayların hepsi realite, kahramanları bizim
milletimiz, ama yazar öyle usta bir kalemle anlatmış ki tadına doyulmaz bir
destan okuyorsunuz.
Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç süreci, yaşananlar, çaresizlik ve yokluk içinde
Türklerin verilen bir maç.
Ders kitabı niteliğinde olan Şu Çılgın Türkler için bir milletin romanı
diyebiliriz.
Semerkant – Amin Maalouf
Lübnan asıllı yazar Amin Maalouf doğrulusunda yazılan Semerkant, öncelikle 1988
seneninde yayınlandı.
İçinde koca bir tarih yatan kitap ile ilgili gerçekte yazılacak defa çok şey
var.
Okurken büyüsüne kapıldığınız, kendinizi realite bir masal dünyasında
hissettiğiniz eserde; rubailer, devlet işleri ve ehemmiyetli adlar yer almakta.
İki bölümden meydana gelen kitabın ilk kısmında Ömer Hayyam ve rubaileri başka
bir deyişle Rubaiyyat ile ilgili bulgular var.
İkinci kısımda ise bir Amerikan vatandaşının Rubaiyyat’ı bulmak için içerisine
girdiği İran politikası anlatılıyor.
Semerkant Kitabının Özeti
Muhteşem bir eser olan Semerkant’ta; Ömer Hayyam, Melikşah, Alparslan,
Nizamülmülk, Tuğrul-Çağrı Beyler ve Hasan Sabbah gibi çoğu ad karşılıyor sizi.
Bu kişilerin yaşama bakış açılarını öğreniyorsunuz.
Özellikle Ömer Hayyam’ın şarap konulu rubaileri sebebinden aldığı bütün negatif
eleştirileri değiştirecek bulgular yer almakta.
Kitabın kurgusu ise şöyle; Benjamin Omar ismindeki bir Amerikalı, Ömer
Hayyam’ın el yazması yapıtına ulaşmak ister.
Ve kendisini bir anda İran siyasetinin içinde bulur.
Bu süreçte verilen mücadeleler anlatılırken, bu arada az evvel açıkladığım
isimlerin hayatlarını da öğrenmiş oluyorsunuz.
Katre-i matem - İskender Pala
Katre-i matem, İskender Pala’nın kaleme aldığı, kurgusu ve anlatımı bakımından
tadına doyum olmayan eserlerinden bir tanesidir.
Lale saatinde işlenmiş bir cinayetin anlatıldığı kitapta, devresinin sosyal ve
kültürel yapısı ile ilgili da bilgili oluyorsunuz.
Usta yazar, Osmanlı’nın günlük yaşantısı, saray yaşamı, halkın rutin işleri
gibi ayrıntılara yer vermesiyle, o devre ile ilgili merak ettiklerinizi de
öğrenmenizi sağlıyor.
Entrikalarla dolu bir hikayenin yer aldığı kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Birçok türde kitap yazan İskender Pala’nın, İki Vuruş Arasında adlı romanına da
en iyi politik kitaplar yazımızda yer vermiştik.
Katre-i matem Kitabının Özeti
Dili biraz ağır olsa da bahsedilen hikayenin büyüsüne kapıldığınızda, bir
solukta biten bir kitap Katre-i matem.
Kitapta Lale saatinde işlenmiş esrarengiz bir cinayet çözülmeye çalışılıyor.
Aynı vakitte o devre ile ilgili malumat alarak tarihi bir serüvene yolculuk
ediyorsunuz.
480 sayfadan meydana gelen kitabın yanlızca yerine bakarak bir önyargıya
kapılmayın.
İskender Pala tarihi verileri öyle görkemli bir şeklinde kurgulayıp okuyucuya
aktarmış ki kitabın etkisini uzun bir müddet üzerinizden atamıyorsunuz.
Veda – Ayşe Kulin
Ayşe Kulin’in 2007 seneninde yayınlanan Veda adlı tarihi romanı, 328 sayfadan
oluşuyor.
Esir Kentte Bir Konak alt başlığına bulunduran kitap, hüzün ve efkâr dolu
satırlar içeriyor.
Osmanlı’nın çöküş saatinde halkın yaşadığı efkâr ve çaresiz dolu günler, Ayşe
Kulin’in usta kalemiyle okuyucuya erişiyor.
Bunların yanısıra aşk, hüzün ve hayal kırıklıkları da kitabın çapında esen
duygu fırtınaları.
Bu hisler esere bu arada aşk kitabı havası katıyor.
Veda Kitabının Özeti
Kitabın ana karakteri, nihai maliye nazırlarından bir tanesi olan Ahmet Reşat
Paşa.
Kitabın öyküsü ise Osmanlı’nın işgal altında bulunduğu zaman, Ahmet Reşat
Paşa’nın konağında yaşananlardan oluşuyor.
Konakta paşanın eşi, kızı, teyzesi, yeğeni Kemal ve uzaktan akrabası Mehpare
yaşamaktadır.
Kemal işgalci güçler doğrulusunda aranmaktadır, bu sebepten konakta gizlenir.
Aynı vakitte hasta olan Kemal’in bakımıyla Mehpare ilgilenir.
İki gencin arasında zaman içinde duygusal yakınlaşma meydana gelir ve Mehpare
Kemal’den gebe kalır.
Ancak dayısı Ahmet Paşa ile aralarında görüş ayrılığı bulunduğu için bu sefer
Azra Hanım’ın konağına gittikçe, orada gizlenmeye devam eder.
Azra Hanım ulusal mücadeleye katılmak istediğini söyleyince Kemal ve Mehpare
yine konağa döner.
Daha ardından ülke işgalden kurtulur ve Ahmet Reşat Paşa ülkeden ayrılır.
Osmancık - Tarık Buğra
Cumhuriyet devresi yazarlarımızdan olan Tarık Buğra’nın kitabı Osmancık, 1973
seneninde yayınlandı.
Osmanlı Devletinin kuruluşunun anlatıldığı kitap, Osman Gazi’nin dedesinden
aldığı bir öğütle başlıyor.
Tarihimize ışık tutan ve bilmediklerimi öğrenmemizi gerçekleştiren yapıt, tarih
meraklıları doğrulusunda kesinlikle okunmalıdır.
İçerisinde; aşk, arkadaşlık, din ve yurt gibi kavramların yer aldığı kitapta,
Osman Gazi’nin tarih sahnesine çıkış öyküsü görkemli bir şeklinde okuyucuyla
paylaşılıyor.
Osmancık Kitabının Özeti
Çok kesintisiz ve anlaşılır bir dili olan kitap, Osmanlı Devletinin kuruluşunu
Tarık Buğra’nın sanatsal anlatımıyla sunuyor.
Ertuğrul Gazi’nin erkek çocuğuna bir nasihatı ile başlıyor kitap.
600 senelik bir hükümdarlığın kurucusu Osman’ın hayatından kesitler
anlatılıyor.
Kendisi ve beyliği için gerçekleştirdikleri, gördüğü rüyalar, devleti kurmadan
evvel ve sonrasındaki karakteri ve henüz çoğu ayrıntı ile tarihin en tozlu
sayfalarına yolculuk ediyorsunuz.
Osman Bey’in kendisi iç dünyasında hayat sürdürdükleri ve sevdiğine duyduğu
aşktan da söz edilen kitap, Osmanlı Devletinin temellerinin sebep atıldığını
görkemli bir dille anlatıyor.
Fedailerin Kalesi Alamut – Vladimir Bartol
510 sayfadan meydana gelen kitap anlatımı, kurgusu, kendisinde barındıdığı
tarihi bulgular, felsefi konulara yönelmesi bakımından görkemli yapıt.
Eskimeyen kitaplar arasında konumunu alan Fedailerin Kalesi Alamut kitabında
sizi Hasan Sabbah’ın müthiş zekası karşılıyor.
Sivri zekası karşısında hayran kaldığınız Hasan Sabbah 11.
yüzyılda kendisini peygamber olarak ilan etmiş.
Kitabı dikkat çekici kılan ise bu tür bir hikayenin ve insanın harbiden var
bulunduğu.
Kitabı okurken ya da bitirdikten ardından, içinizde çoğu konuyu inceleme talebi
doğacak.
Fedailerin Kalesi Alamut Kitabının Özeti
Kitabımızın kahramanı 11. yüzyılda, İran’da kendisini peygamber ilan eden Hasan Sabbah, hakimiyet kurmak
için hiç akla gelmeyen tasarılar yapar.
Keskin zekası vasıtası ile Alamut Kalesi’nde realite dışı bir cennet yaratır.
Ona itaat eden kölelerin, askerlerin ve güzel kadınların, bu cennete gireceğini
vaat eder.
İnsanların saflığını kullanarak kendisine inandıran Hasan Sabbah, ölmeyi ve
öldürmeyi göze alan ufak bir silahlı güç oluşturur.
Dini de kullanarak kendisi yönüne çektiği insanlarla bundan sonra hükümdarın
karşısına çıkabileceğini ve gücünü gösterebileceğini düşünür.
Hasan Sabbah ismini henüz evvel eminim duymuşsunuzdur.
İşte Vladimir Bartol bu kitabıyla, efsanevi ismi henüz yakından tanımamıza
imkan sağlıyor.
Devlet-i Aliyye – Halil İnalcık
Ömrünü incelemeye, yazmaya ve tarihi insanlara sevdirmeye gayret gösteren,
devasa tarihçi Halil İnalcık’ın bir kitabı var sırada.
Türkiye’nin yetiştirdiği en ehemmiyetli ve devasa tarihçilerden bir tanesi olan
Halil İnalcık, genellikle ders kitabı niteliğinde kitaplar yazar.
Devlet-i Aliyye de, İnalcık’ın tahminen 50 senelik araştırmalarının bir bütünü.
Birkaç ciltten meydana gelen kitabı, tam anlamıyla kavrayabilmek için serinin
tamamını okumanızı tavsiye ederim.
Halil İnalcık’ın yaşamını öğrenmek ve yapıtları ile ilgili henüz ayrıntılı
malumat alabilmek istiyorsak bu yazımıza da bakabilirsiniz.
Devlet-i Aliyye Kitabının Özeti
Çağımızın en devasa tarihçilerinden bir tanesi olan ve 2016 seneninde aramızdan
uğurladığımız Halil İnalcık’ın bu yapıtı, Osmanlı Devletinin cihana hükmeden,
kuvvetli bir devlet olma sürecini anlatıyor.
Öğretici bir dili olan ve yazdığı çoğu yapıt ders kitabı olarak okutulan
İnalcık, Devlet-i Aliyye kitabında hem politik hadiseler ile ilgili malumat
sağlıyor hatta toplumun kökenine, alt yapısına ve yaşantısına değiniyor.
Olaylara bakış açınızı değiştirecek olan kitap, sizi şaşırtacak birbirinden
kıymetli verileri de içeriyor.
Sarı Zeybek - Can Dündar
Can Dündar doğrulusunda kaleme alınan Sarı Zeybek, Atatürk’ün Nihai 300 Günü
alt başlığıyla yayınlandı.
Bir belgesel tipinde olan kitap, devasa inceleme ve emeğin ürünü.
Bir insan nihai günlerinde en yapar, yanısıra kimler bulunmaktadır, sebep bir
kanaat ve duygu içinde olur? Bu tür soruların cevabını bulabileceğiniz kitap,
Atatürk’ün hastalığı ve nihai günlerini sebep geçirdiği konularına yer
sağlıyor.
Duygu su baskınına boğulacağınız kitapta, Atatürk’ün canından bile defa sevdiği
vatanı için hastalığını yok sayması, doktorların önerilerine ilgi etmemesi gibi
şeyler en yakınlarından edinilmiş bilgilerle okuyucuya aktarılıyor.
Sarı Zeybek Kitabının Özeti
Bir insan sebep rehabilitasyon olmayı, hasta yatağında yatmayı kabul etmez?
Zira canından henüz ehemmiyetli, canından daha fazla sevdiği vatanı
bulunmaktadır.
Çözülmesi lüzumlenen ülke sorunları bulunmaktadır.
Atatürk’ün hastalıkla maç eder iken, ölüme gittiği o son zamanlarda dahi
asaletinden en küçük bişi kaybetmediğini, onun yaşadığı acıları ve zor anları
öğreniyoruz.
Çeşitli belgelerin bir araya getirilmesi ile meydana gelen kitap, Can Dündar’ın
usta kalemiyle ele alınmış.
Bir sefer değil, defaatle okunması lüzumlenen bir başyapıt.
Hayvanlardan Tanrılara Sapiens – Yuval Noah Harari
İsrailli yazar Yuval Noah Harari’nin 2011’de yayınladığı Hayvanlardan
Tanrılara, dünya çapında en fazla satan kitaplar arasında bulunmaktadır.
2015 seneninde Türkçeye çevrilen kitap, ülkemizde de devasa rağbet gördü.
Yazarın ilk kitabı olduğu halde bu kadar ses getirmesi, hem konusunun ekstrem
olması hatta kitabın çapında hakim olan yalın dilden kaynaklanıyor.
Hangi meslekten, kültür düzeyinden olursanız olun, kitabı defa ferah okuyup
kavrayabiliyorsunuz.
Hayvanlardan Tanrılara Sapiens Kitabının Özeti
İnsanın tarihini anlatan Hayvanlardan Tanrılara kitabı, insanoğlunun
başlangıcından bugüne kadar geçirdiği değişimleri ve evreleri anlatıyor.
Kadınlar, avcılar, hayvanlar, din, para gibi konuların yer aldığı kitap epey
çarpıcı bir içeriğe sahip.
Yazarın şahsi görüşünü katmadan yazdığı kitabı bitirdikten ardından, insaniyet
tarihi ile ilgili defa etkileyici bulgular edinmiş olacaksınız.
Bugünün meseleleri, meslek, kariyer, güzellik, hırs gibi henüz çoğu ehemmiyetli
gelen şeyin, gerçekte ne kadar da ehemmiyetsiz olduğunu anlıyorsunuz.
Şah ve Sultan – İskender Pala
İskender Pala’nın 2010 seneninde yayınlanan kitabı Şah ve Sultan, aynısı sene
en fazla satan kitabı meydana gelmiştir.
390 sayfadan meydana gelen kitap Osmanlı’nın padişahlarından Yavuz Sultan Selim
ile Şah İsmail arasında geride bıraktığımız rekabeti anlatıyor.
İskender Pala bu kitabında da tarihten malumat verirken, bu arada okuyucuyu bir
masal aleminde yolculuk ediyormuş hissi yaşatıyor.
Kullandığı üslup, seçtiği kelimeler öyle büyüleyici ki… Şah ve Sultan
arasındaki çatışmanın edebi dille anlatıldığı kitapta, bazı durumlarda
hüzünleniyor, bazı durumlarda gurur duyuyor, bazı durumlarda de
sinirleniyorsunuz.